top of page

Serhat Sarısözen / Sputnik Türkiye, 7 Ocak 2018

Gündem Dışı'na bu hafta öykü yazarı Ömer Arslan konuk oldu. "Büyük yazar mefhumu ortadan kalktı" diyen Arslan'a göre, artık ‘çok satan' yazarlar var.

"Anlatmak istediklerim vardı bunları da öykü yazarak anlatmaya karar verdim" diyen Ömer Arslan, edebiyat dergilerinde yayınlamış olduğu hikayelerinin arasına yeni hikayeler de ekleyerek ‘Avuntular' isimli öykü kitabında topladı. Arslan, ‘Avuntular'daki 22 öyküsüyle, yalnız yenilen yemekleri, kuytuları, bulanık camları, parçalı bulutlu havaları, kalabalıklardan geriye kalan sessizlikleri, beton tepelerin iniltisini, sessizce geçip giden insanları anlatıyor.

Soyutluğu nesnelerle anlatmayı sevdiğini söyleyen Arslan, "Herkes şiir yazabilir ama dizeleştirilmiş kafiyeler, sözler şiir değildir" diyen Arslan, "Öykü yazmak, yazarına özgürlük vermiyor, yazarı kısıtlıyor. Öykünün güzelliği de buradan geliyor. Romanın verdiği imkanları vermemesi öykünün yazarı kısıtlaması bambaşka şeyleri denemesine sebep oluyor" dedi.

Edebiyat dergilerinde köşe başlarının tutulduğu ve genç yazarların öykülerini yayımlatamadıklarını ileri süren yazarların görüşüne katılmadığını söyleyen Arslan, öykülerini birçok edebiyat dergisinde yayımlattığını ifade etti.

Edebiyat dergilerinin artık satmamasını, büyük yazar mefhumunun ortadan kalkmasına bağlayan Arslan, "Şu an 'çok satan' yazarlar var, onlar da dergilerde yazmıyor" dedi.

"Okuyacağım kitapları gözümün önüne gelen (çok satan) kitaplardan seçmem" diyen Ömer Arslan, eleştirmenlerin yazıları ve dost tavsiyelerinin kitap seçiminde etkili olduğunu söyledi.

Eskiden (Rus yazar Fyodor Mihayloviç) Dostoyevski okuduğunu söyleyen Ömer Arslan, geçirdiği edebi yolculuktan sonra şu an (Rus yazar Lev) Tolstoycu olduğunu vurguladı. Arslan, Tolstoy'a olan ilgisini şu sözlerle açıkladı: "Ölçüye dayanan ve grafik bir manzara oluşturan metinleri daha çok tercih ediyorum. Tolstoy'da hem bu var hem de zaman kavramıyla ilgili olarak romanın başından sonuna okurken sanki o süreyi de geçiriyormuşsunuz hissi veriyor."

bottom of page